Ah Siz Erkekler!

Yayınlama: 14.06.2022
2.134
A+
A-

Ah Siz Erkekler!

Aslında çok farklı bir yazı yazma niyetiyle oturdum bilgisayar başına. Sonra bir baktım erkeklerle uğraşmışım, dedim vardır bunda bir hikmet ve devam ettim.

Erkek ve beyninin farklı çalıştığını artık öğrenmeyeniniz yoktur sanırım. Hala öğrenmeyen varsa Prof. Sinan Canan Hocamın kitap ve videolarını tavsiye ederim.

Erkek egemen bir dünyada kadın olmak, toplum içinde var olabilmek çok zordur. Kadın olarak ne kadar dikkatli davranmak gerektiği bilgisi kodlarımıza biz doğmadan yüklenmiştir. Kız çocuğusun, kız kardeşsin, eşsin, annesin ancak hiç sen aslında kimsin diyen olmaz. Çünkü geleneksel yapı buna müsaade etmez. Kadın için bir kalıp belirlenmiştir, o kalıbın dışına çıkan da zaten “ kötü kadındır”.

İşin daha kötüsü kadına biçilen o dar alan İslam adına biçilmiştir.. Oysa peygamberimiz 40 yaşında bir iş kadınıyla evlenmiştir. Üstelik peygamberimizden 15 yaş büyük ve dul olan Hz.Hatice daha önce de 2 evlilik yapmıştır.

Günümüze dönelim ve kadının durumuna bakalım. Bazı ailelerde hala kadının çalışması kabul edilemez. Kendisinden küçük biriyle evlenemez, dul ise bekar erkekle evlenemez. Hadi 2. evliliğini yaptı diyelim 3. evlilik çok ayıptır yanına yaklaşamaz.

Hz Hatice'nin 40 yaşından sonra çocukları da oldu, demek ki cinsel hayatları da vardı. Günümüze bakıyoruz kadının eşinden cinsel hayat beklentisi olabilir mi? Çok ayıp, bir daha böyle düşündüğünüzü duymayayım çünkü namuslu kadın cinsellikten bahsedemez. Diyelim cinselliği düşündü “kesin kötü kadındır”, değil mi? Ahh siz erkekler ahh, nasıl da kendi istediğiniz gibi yön veriyorsunuz yaşama.

Değişimin yaşı yoktur beyler, tam şu an arkanıza yaslanın eşinizi bir kadın olarak düşünün ve kendinize şu soruları sorun;  onun ne düşündüğünü, ne hayal ettiğini, neyi sevdiği ve neyi sevmediğini, hayatından memnun olup olmadığını, mutlu olup olmadığını hiç merak ettim mi? Annelikten bağımsız eşimi “kadın” olarak gördüm mü? Bu konularda  eşimle hiç konuştum mu?  Çoğunuzun bunu yapmadığını biliyorum. Sebep ise kadına yüz verirsen şımarır, öğretisi. Ayrıca edebe de aykırı değil mi eşinizle bu sohbetler?

Sevgili beyler,  edep başka bir şey eşlerin birbirine açık olması, birbirleriyle konuşabiliyor olması çok başka. Öğretilmiş doğrulardan vazgeçip gerçeklerle yüzleşin artık. Eşiniz sizin yanınızda yer alması gereken bir parçanız, sizi tamamlayan diğer yarınız. Eşleriniz sizin büyük çocuğunuz değil, uyanın artık.

Eşinizin hayalleri, duyguları var. Çocuğunuz gibi sevemezsiniz onu, buna hakkınız yok. Siz erkeklerin uyumsuz cinsel hayatından bahsetmeniz çok doğalken hiç eşinizin cinsel olarak sizden memnun olup olmadığını sorguladınız mı?

Zaman değişti beyler, artık uyarıcılar çok fazla. O sevmediğiniz Müge Anlı, Esra Erol Programlarını izlemenizi öneririm. Sevgiye, ilgiye aç kadınlar eşlerinin ailelerinin belirlediği sınırları geçeli çok oldu.

Sıcak evde oturuyor, ihtiyaçlarını karşılıyorum daha şikâyet edecek neyi var diyorsunuz ya cevabı çok net. Eşiniz de “kadın” olduğunu hissetmek istiyor.

Sevgiler

Kitap, Tezcan üstadın tüm romanları

Konuşma dilini yazı diline  aktarma şekline hayran olacaksınız.

 

 

 

 

 

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 2 Yorum
  1. Avatar Muzaffer Şahin dedi ki:

    Günümüzün önemli konularından birini yazdığınız için teşekkür ederim
    Erkek de kadın da orta noktaya dikkat etmeli
    ne çok güler yüzlü ne çok yüzü asık veya
    ne çok yumuşak ne çok sert
    Ne çok anlayışlı ne çok anlayışsız
    Yani orta noktaya yakın olmalı ne kadar uç noktalara yakın olursa o kadar sıkıntı olabilir hayatımızda
    Eşler bir karı koca değil bir bütün olarak davranmalı eşler birbirinin eksiğini kapatmalı görmemeli
    Herşeyi konuşarak yaşamalı
    Ev içinde çocuklarının olduğunu ev dışında yaşamak zorunda olduğu bir hayat olduğunu unutmamalı hayatın zorluklarını sıkıntılarını beraber çözmeli bence…

  2. Avatar Nusret erdem ankara dedi ki:

    Bu şikayet ettiğiniz Erkek’leri kim yetistiriyor. Aslin’da bana gore kadinlar asla ÇOK masum degiller