Bir Elimden Fenike Tanrıçaları Tuttu Bir Elimden Endülüs Âlimleri, Ben İbiza Adası’nda Tatil Yaparken Katalonya’nın Bağımsızlık Güneşinin Altında – 20

Yayınlama: 13.03.2024
30
A+
A-

İspanya’ya ait ve kadim Katalonya toprakları olan, Akdeniz üzerindeki Balear Adaları (Kat. Illes Balears; İsp. Islas Baleares) ili ve takımadalarının en batısındaki İbiza (Kat. Eivissa; İsp. IbizaAdası’nın merkezi olup en güneyinde bulunan İbiza (Kat. Eivissa; İsp. Ibiza) şehir merkezinde yaptığım gezi, çok verimli ve öğretici oldu benim için. Bir o kadar da büyüleyici.

İbiza Adası’nın tarihinde, beni bilhassa yakından ilgilendiren iki uygarlık var: Biri Milat’tan Önce’sine ait Fenike Medeniyeti (M. Ö. 1500 – M. Ö. 589), biri de Milat’tan Sonra’sına ait Endülüs İslam Medeniyeti (711 – 1492).

Şehrin kalbi olan Dalt Vila semtinde, tam da şehrin sembolü olan İbiza Kalesi (Kat. Castell d’Eivissa; İsp. Castillo de Ibiza)’nin hemen dibindeki Fenike arkeolojik alanı ve müzesi Puig des Molins (Değirmen Tepesi)’in içinde, muazzam bir arkeolojik dünya ve eserler var.

Puig des Molins, hakikaten olağanüstü, muhteşem bir müze. Şimdi tabiî, İbiza tarihi, Fenikeliler’le başlayan, FenikelilerKartacalılarRomalılarMoriskolarEndülüs İslam MedeniyetiAragon KrallığıKatalonlarKastilyalılar diye devam eden ve bugünkü İspanya Krallığı’na kadar gelen uzun bir tarih. Bunların içinde tabiî Romalılar, şunlar bunlar beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren, Fenike Uygarlığı ve Endülüs İslam Medeniyeti; bu ikisi beni ilgilendiriyor.

Fakat şu an bulunduğum Puig des Molins, Fenikeliler’den başlayarak Endülüs’e kadar olan tarihi kapsıyormuş. Bunu burda öğrendim. Endülüs İslam Medeniyeti’nden itibaren, eserler, burada değil, daha önce iki kez çıktığım İbiza Kalesi’nde bir müzede sergileniyormuş, kalede özel olarak bir “Endülüs müzesi” varmış.

Bundan dolayı, bugün tekrardan, yani üçüncü kez İbiza Kalesi’ne çıkmalıyım, Endülüs müzesini gezmek için.

Puig des Molins’te Fenike müzesini gezdikten sonra dışarı çıkıyorum ve bu kez de Endülüs müzesini gezmek için İbiza Kalesi’ne doğru yürümeye başlıyorum…

Puig des Molins adlı muhteşem Fenike müzesinden çıktıktan sonra, “Via Romana” (Roma Yolu) adlı tarihî yolda yürümeye başlıyorum. Birkaç metre yürüdükten sonra sağa dönüp “Carrer de Tanit” (Tanit Caddesi) adlı ara yola giriyorum ve o yolun sonunda da kendimi kısa adı UIB olan Balear Adaları Üniversitesi (Kat. Universitat de les Illes Balears; İsp. Universidad de las Islas Baleares)’nin bahçesinde buluyorum.

Merkezi, Balear Adaları’nın en büyük adası olan Mallorca Adası’nın merkezi ve aynı zamanda Balear ilinin de merkezi olan Palma de Mallorca şehrinde bulunan üniversitenin İbiza kampüsü bu. 1978’de kurulan ve Mallorca Adası’ndaki Palma’nın eteklerinde yer alan üniversitenin İbiza Adası’nda da bir kampüsü var ve işte şimdi onun önündeyim.

Balear Adaları’nda 20. yy’a kadar yükseköğrenime yönelik herhangi bir kurum yoktu. Spesifik olarak, Genel Lullian Çalışmaları (Kat. L’Estudi General Lullià; İsp. Estudio General Luliano), Katalonya’nın başkenti Barcelona’daki bir süre “Felsefe” ve “Filoloji” dersleri sunan Barcelona Üniversitesi’nin himayesinde 1949’da yeniden yapılandırıldı. 1972 yılında ilk iki modern fakülte kuruldu: Bilim Fakültesi (Barcelona Özerk Üniversitesi altında) ve Felsefe ve Edebiyat Fakültesi (Barcelona Üniversitesi altında). Daha sonra Sa Riera Binası’nda bulunan Hukuk Fakültesi de oluşturuldu. Bu fakülteler 1978’de kendi üniversitelerinden ayrıldılar ve Escola Normal (daha önce oluşturulmuş) ile birlikte Palma Üniversitesi’ni kurdular.

1983 yılında Palma belediyesinde “Valldemossa Yolu” üzerinde yeni bir üniversite kampüsünde çalışmalar başladı. 1985 yılında Palma Üniversitesi’nin adı, şimdiki adı olan Balear Adaları Üniversitesi şeklinde değiştirildi.

1993 yılında Palma de Mallorca’da bulunan fakültelerin kampüse taşınması tamamlanmıştır. Üniversite 1996’dan beri Balear Adaları İl Hükûmeti’ne bağlıdır. 1997 yılında Alayor ve İbiza şehirlerinde sırasıyla Menorca ve İbiza adalarının üniversite uzantıları oluşturulmuştur, ancak bugün hâlâ bitmiş sayılmamaktadır.

1990 yılında Resmî Turizm Okulu, 1992’de Eğitim Fakültesi ve 2000’de Psikoloji Fakültesi ile Yüksek Politeknik Okulu kuruldu.

Üniversitenin, biri İbiza’da ve Alayor’da (Menorca Adası) olmak üzere iki lokasyonu var. Burada öğretim, video konferansları yüzyüze derslerle birleştiren yenilikçi bir sistem aracılığıyla verilir. Uzantıların kendi öğretmenleri var ama aynı zamanda Palma’daki öğretmenlerle video konferans dersleri de düzenliyorlar. Şu anda “İşletme ve Yönetim”“Hukuk”“Hemşirelik”“Eğitim ve Turizm” alanlarında diploma alınabilmektedir. Bu alanlarda 50’den fazla farklı lisans programı bulunmaktadır. Eğitimin geri kalanı için öğrencilerin Mallorca’ya gitmeleri veya başka bir üniversiteyi tercih etmeleri gerekiyor.

İbiza ve Alayor’daki üniversite uzantıları da üniversiteyi merkezîleştirmek ve onu daha küçük adalardaki öğrencilere yakınlaştırmak amacıyla oluşturuldu. Şu anda her iki uzantının aynı anda yönetilmesinden bir yönetici sorumludur.

2014 yılında üniversitenin toplam 13.892 kayıtlı öğrencisi vardı. O yıl okuyan öğrencilerin % 59’u kız idi. 2019 yılı itibariyle üniversite, toplam 14.000 öğrenci ve 1000 akademik çalışanın bulunduğu 6 fakülteye bölünmüştür.

Balear Adaları Üniversitesi’nin eğitim dili Kataloncaİspanyolca ve İngilizce’dir.

Yürümeye devam ediyorum…

Sadece yayalaların geçebildiği ve yukarıya, kaleye doğru çıkan ara yollardan yürüye yürüye “Carrer del Calvari” adlı yaya yoluna çıktım.

Yürüdüğüm yaya yolu, aslında yerde yapılmış bir yol değil, kaleyle bitişik ve kalenin etrafını dolanan merdivenli bir yaya yolu. Oldukça uzun ve dar. Yürürken, sağ tarafta, hemen biraz aşağımızda araç yolu ve sahil var, Akdeniz’in masmavi suları bize eşlik ediyor; sol taraf ise boydan boya surlar ve binalar. İbiza Kalesi’nin dış kompleksi.

Sağ tarafımda masmavi Akdeniz suları ayrı bir güzellik, sol tarafımdaki bazıları kırmızı ama çoğunluğu bej ve beyaz renkte olan binalar ise ayrı bir güzellik. Gezinin her bölümünde tekrarlıyorum ama bir kez daha söylemeliyim, siz sevgili okurlarıma: İbiza muhteşem bir ada ve İbiza şehri de harikulade bir yerleşim.

Sürekli yukarı doğu yürüdüğim için nefes nefeseyim. Gençlik gitmiş ne de olsa. Yaşlanıyoruz artık.

Yer yer durup hem dinleniyorum, hem de o muhteşem manzarayı seyrediyorum. Hangi tarafa baksam, ayrı bir güzellik içime huzur pompalıyor. Masmavi Akdeniz sularına ayrı şiir yazılır burda, tümüyle beyaz renkli binalardan oluşan harikulade şehre ayrı, belli bölgelerdeki yeşil alanların içindeki birbirinden güzel yel değirmenlerine ayrı şiir.

Buraya bir haftalığına tatil için gelmemeli aslında, en az bir yıl yaşamak için gelmeli.

     “Carrer del Calvari” adlı yaya yolunun bittiği yerde sola dönüp “Carrer de la Univesitat” (Üniversite Sokağı) adlı yaya yoluna giriyorum.

Yolları arşınlaya arşınlaya İbiza Kalesi’nin tepesine çıktım. Bir haftalık bu tatilimde, üçüncü kez.

Endülüs İslam Medeniyeti Müzesi’nin yerini biraz insanlara sora sora, biraz da tabelaları takip ede ede, nihayet buluyorum.

“Centre d’Interpretació Madina Yabisa” (Medine Yebiza Ziyaret Merkezi) adlı bu Endülüs müzesi, “Carrer Major” (Anayol) adlı sokağın bittiği yerde.

Müzenin adı olan “Madina Yabisa” (Medine Yebiza), aslında Arapça bir isim. “Medine”, Arapça’da “Şehir” demek; “Yebiza” ise İbiza’nın Endülüs İslam hakimiyeti dönemindeki ismidir. Yani “Medine Yebiza”, Arapça olarak “İbiza Şehri” anlamına geliyor.

Müzenin kapısından içeri giriyorum…

Hazır olun, sevgili okurlar. Şimdi sizleri, Endülüs İslam Medeniyeti’ne götüreceğim.

O muhteşem uygarlığa, bizim “yitik medeniyetimiz”e.

Gemilerinizi yakın ve bir sonraki bölüme hazırlanın…

Puig des Molins adlı muhteşem Fenike müzesinden çıktıktan sonra, “Via Romana” (Roma Yolu) adlı tarihî yolda yürümeye başlıyorum. Birkaç metre yürüdükten sonra sağa dönüp “Carrer de Tanit” (Tanit Caddesi) adlı ara yola giriyorum ve o yolun sonunda da kendimi kısa adı UIB olan Balear Adaları Üniversitesi (Kat. Universitat de les Illes Balears; İsp. Universidad de las Islas Baleares)’nin bahçesinde buluyorum.

Merkezi, Balear Adaları’nın en büyük adası olan Mallorca Adası’nın merkezi ve aynı zamanda Balear ilinin de merkezi olan Palma de Mallorca şehrinde bulunan üniversitenin İbiza kampüsü bu. 1978’de kurulan ve Mallorca Adası’ndaki Palma’nın eteklerinde yer alan üniversitenin İbiza Adası’nda da bir kampüsü var ve işte şimdi onun önündeyim.

İspanya’ya ait ve kadim Katalonya toprakları olan, Akdeniz üzerindeki Balear Adaları (Kat. Illes Balears; İsp. Islas Baleares) ili ve takımadalarının en batısındaki İbiza (Kat. Eivissa; İsp. IbizaAdası’nın merkezi olup en güneyinde bulunan İbiza (Kat. Eivissa; İsp. Ibiza) şehir merkezinde yaptığım gezi, çok verimli ve öğretici oldu benim için. Bir o kadar da büyüleyici.

Yer yer durup hem dinleniyorum, hem de o muhteşem manzarayı seyrediyorum. Hangi tarafa baksam, ayrı bir güzellik içime huzur pompalıyor.

Masmavi Akdeniz sularına ayrı şiir yazılır burda, tümüyle beyaz renkli binalardan oluşan harikulade şehre ayrı, belli bölgelerdeki yeşil alanların içindeki birbirinden güzel yel değirmenlerine ayrı şiir.

Sürekli yukarı doğu yürüdüğim için nefes nefeseyim. Gençlik gitmiş ne de olsa. Yaşlanıyoruz artık.

Yürüdüğüm yaya yolu, aslında yerde yapılmış bir yol değil, kaleyle bitişik ve kalenin etrafını dolanan merdivenli bir yaya yolu. Oldukça uzun ve dar.

Yolları arşınlaya arşınlaya İbiza Kalesi’nin tepesine çıktım.

Bir haftalık bu tatilimde, üçüncü kez.

Yürümeye devam ediyorum…

Sağ tarafımda masmavi Akdeniz suları ayrı bir güzellik, sol tarafımdaki bazıları kırmızı ama çoğunluğu bej ve beyaz renkte olan binalar ise ayrı bir güzellik.

Yürürken, sağ tarafta, hemen biraz aşağımızda araç yolu ve sahil var, Akdeniz’in masmavi suları bize eşlik ediyor; sol taraf ise boydan boya surlar ve binalar. İbiza Kalesi’nin dış kompleksi.

Gezinin her bölümünde tekrarlıyorum ama bir kez daha söylemeliyim, siz sevgili okurlarıma: İbiza muhteşem bir ada ve İbiza şehri de harikulade bir yerleşim.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.