Gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanmasını talep etmek amacıyla her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri, 1041. haftada da adalet talebini yineledi.
Gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanmasını talep etmek amacıyla her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri, 1041. haftada da adalet talebini yineledi. Ellerinde kayıp kadınların fotoğrafları ve karanfillerle meydanda toplanan Cumartesi Anneleri, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde gözaltında kaybedilen 19 kadının akıbetini sordu.
Cumartesi İnsanlarından Besna Tosun, yaptığı açıklamada 8 Mart’ın hak, eşitlik, özgürlük ve dayanışmayı temsil ettiğini vurgulayarak, “Kadınlar, taleplerini dile getirmek için sokaklara çıkma hakkına sahiptir. Devletin, bu barışçıl gösterileri kolaylaştırmakla yükümlülüğü vardır” dedi. Kadınlara yönelik devlet şiddetine dikkat çeken Tosun, gözaltında kaybedilen kadınları unutmayacaklarını söyledi.
Açıklamada, 1994 yılında Dersim’in Gökçek Köyü Mirik Mezrası’nda düzenlenen askeri operasyonda kaybolan Serin ve Işık ailelerinden biri çocuk olmak üzere yedi kişinin akıbeti soruldu. 3 yaşındaki Dilek Serin, 34 yaşındaki Gülizar Serin, 25 yaşındaki Hatun Işık, 20 yaşındaki Elif Işık ve 18 yaşındaki Yeter Işık’ın, operasyon sonrası bir daha bulunamadığı hatırlatıldı.
Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen kadınların akıbetinin açıklanması ve sorumluların yargılanması için çağrı yaparak, “Kaç yıl geçerse geçsin adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz” mesajını verdi.