Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, barış sürecinin sembol isimlerinden Sırrı Süreyya Önder’in vefatına dair tek bir taziye mesajı bile paylaşmadı. İki dönemdir Kürt seçmenlerin desteğiyle başkanlık koltuğunda oturan Yavaş’ın bu suskunluğu, kamuoyunda “saygısızlık” ve “ikiyüzlülük” olarak değerlendirildi.
Barış sürecinin sembol isimlerinden, siyasetçi, yazar ve sinemacı Sırrı Süreyya Önder’in vefatı Türkiye’de geniş yankı uyandırırken, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın bu kayba dair en ufak bir taziye mesajı dahi paylaşmaması büyük tepki topladı. Bu sessizlik, özellikle Kürt seçmenler tarafından “saygısızlık” ve “siyasi vefasızlık” olarak yorumlandı.
2019 yerel seçimlerinde başta Halkların Demokratik Partisi (HDP) olmak üzere Kürt seçmenlerin oy desteğiyle Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçilen Mansur Yavaş, aynı desteği 2024 seçimlerinde de dolaylı yoldan aldı. İttifaklar açık şekilde kurulmasa da, Kürt seçmenlerin önemli bir bölümü Erdoğan karşıtlığı temelinde Yavaş’a oy verdi. Ancak barış ve ortak yaşam adına hayatını adamış bir ismin ardından gelen bu derin sessizlik, Yavaş’ın bu desteği samimi şekilde anlamadığı ya da anlamak istemediğini ortaya koydu.
Sırrı Süreyya Önder, İmralı Heyeti’nde yer alarak çözüm sürecinde tarihi bir rol üstlenmişti. Hem siyasi cesareti hem de entelektüel duruşuyla toplumun birçok kesiminden saygı gören Önder için Türkiye’nin dört bir yanından taziye mesajları gelirken, Yavaş’ın sessizliği sadece siyasi bir tutum değil, aynı zamanda vicdani bir ihmal olarak yorumlandı.
Toplumsal barış ve eşit yurttaşlık talebiyle anılan bir ismin cenazesine karşı bu tutum, Yavaş’ın “herkesi kucaklayan” lider imajına gölge düşürdü. Sessizlik, böylesine simgesel bir kayıp karşısında nötr kalmak değil, bir kimliği ve mücadelesini yok saymaktır. Bu nedenle kamu vicdanında karşılığı derin bir hayal kırıklığı oldu.