Newroz: Yeni Bir Başlangıç, Kalıcı Barış

Newroz: Tarihin Derinliklerinden Barışa Uzanan Bir Yolculuk

Bir Newroz sabahından herkese selam! Hep birlikte “Nêwroza wê piroz bê” diyerek, tüm halkımızın Newroz Bayramı’nı kutluyorum. Bugün, baharın ve doğanın uyanışının simgesi olan bu özel günde, ülkemizin dört bir yanında güller açıyor, umutlar filizleniyor. Newroz, sadece bir mevsim değişikliği değil, halkların yeniden dirilişi, birlikteliği ve barışa olan derin özlemlerinin simgesidir.

Newroz, tarihsel olarak, yalnızca doğanın uyanışını değil, aynı zamanda halkların özgürlük mücadelesini de simgeliyor. Yüzyıllardır, Kürt halkı başta olmak üzere, farklı topluluklar Newroz’u kutlarken, kendi varoluşlarını, haklarını ve özgürlüklerini savunmuşlardır. Bu yüzden Newroz, sadece bir bayram değil, tüm ezilen halklar için direnişin, eşitliğin ve barışın adı olmuştur. Bugün, bu tarihi mirası daha da anlamlı kılmak için hep birlikte barış ve huzur içinde bir arada yaşamayı savunmalıyız.

Bu Newroz’un, ülkemize gerçek anlamda barış ve huzur getirmesini diliyorum. Kırk yıldır süren çatışmalar, gözyaşları ve acılar artık son bulmalı. Artık yeter! Çocuklarımız ölmemeli, anneler ağlamamalı. Bu topraklarda akan kan ve yaşanan acılar artık son bulmalı. Geçmişin acılarını, nefretini ve öfkesini bir kenara bırakıp, silahları toprağa gömme zamanı geldi. Savaş kimseye fayda getirmez. Barış, ancak insanlar birbirini anlayarak ve birlikte yaşayarak kurulur. Silahların susması, bir toplumsal uzlaşı ve samimiyetle mümkündür.

Barış demek, aynı zamanda eşitlik ve özgürlük demektir. Bu ülke sadece bir halkın değil, tüm halkların vatanıdır. Bu topraklar, Kürt’ün olduğu kadar Türk’ün, Alevi’nin olduğu kadar Sünni’nin, her bir vatandaşın ortak yurdudur. Kimse, kimliğinden ötürü ayrımcılığa uğramamalıdır. Hepimiz eşit haklara sahip olmalıyız. Ülkemizin tarihi, acı dolu bir geçmişle hatırlanabilir, ancak bu geçmişin yaralarını saracak olan bizleriz. Şimdi, hep birlikte amasız, şartsız ve kalıcı barışı savunmalıyız.

Eskiden, “Devlet halkla barışmalı” dedik, belki de şimdi, bu barış gerçeğe dönüşmeye çok daha yakın. Ancak barışın kalıcı olabilmesi için, devletin de samimi bir şekilde bu süreci desteklemesi gerekiyor. Silahların bırakılması, savaşın sona erdirilmesi, ancak toplumsal bir uzlaşı ve haklar temelinde mümkündür. Devletin, tüm halklara eşit haklar ve özgürlükler sunması, kalıcı barışın teminatıdır.

Bu Newroz, sadece doğanın değil, halkların da yeniden doğuşu olmalı. Hep birlikte barışın, eşitliğin ve özgürlüğün savunucusu olmalıyız. “Cêjna nêwroza wê piroz bê” diyerek, bu özel günün tüm insanlığa barış, huzur ve eşitlik getirmesini diliyorum.

Newroz Bayramınız kutlu olsun!