Yeni girdiğimiz mübarek Ramazan ayı nedeniyle önemi daha da artan ve devletçe yapılan sosyal yardımlarla ilgili Mülkiye Başmüfettişi ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın Başdanışmanı Mahmut Esen tarafından gündemi etkileyecek detaylı bir analiz raporu hazırlanmıştır.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2018-2021 yıllarına ait sosyal yardım harcamalarının raporunda;
Yardımların tek başvuru üzerine, kişi yerine aileyi esas alacak şekilde, merkezi (tek) veri tabanından sorgulanması suretiyle gerçek ihtiyaç sahiplerine yapılmasını, kaynakların rasyonel/adil kullanımını, etkin bir denetimini, yardımların -büyük ölçüde- siyasi malzeme, reklam/istismar aracı olmaktan çıkarılmasını öngören, Bütünleşik Sosyal Yardım Hizmetleri Bilgi Sistemi (BSYHBS), henüz noksansız biçimde uygulamaya sokulamamıştır.
Nitekim 2021 yılı sonu itibarıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının ( ASHB) ülkemizde kurulu bulunan 1390 belediyeden sadece 116’sı si ile karşılıklı veri paylaşımı yapılabildiği görülmektedir.
Oysa belediye bütçelerinden de önemli miktarlarda sosyal yardım harcamaları yapılmaktadır.
Örneğin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığınca sadece 2021 yılında 714,4 milyon TL hane halkına transfer ödemesi yapılmıştır. ABB sosyal yardımların türlerinin son yıllarda (öğrenciler için internet/geçici barınma/ merkezi sınav ücretleri/nakit eğitim/ ulaşım/günlük sıcak çorba verilmesi; ihtiyaç sahiplerine doğalgaz, bebek maması/bezi, süt ve sıcak yemek desteği sağlanması vb.) kapsayacak şekilde genişletildiği görülmektedir.
Diğer yandan “TUİK Sosyal Koruma İstatistiklerine” göre ülkemizde, 2018 yılında 448, 7 milyar TL, 2019 yılında 542,2 milyar TL ve 2020 yılında ise 655,6 milyar TL sosyal yardım gideri yapılmıştır” denilmektedir.
Yoksulluğun Korkunç Tablosu…
Ülkemizde yoksulluğun ne kadar dip yaptığıyla ilgili raporda şu çarpıcı veriler verilmektedir.
Sosyal koruma giderlerinden yararlanan kişi sayıları da 2018 yılında 14,3 milyon iken 2019 yılında 14,7 milyon, 2020 yılında ise 14.979.000’ e ulaşmıştır.
TUİK’in uyguladığı sosyal yardım harcaması hesapları kapsamına, SGK tarafından yapılan (emekli/ dul/yetim/malul aylıkları; tedavi/ ilaç ödemeleri vb.) giderler ile nitelikleri farklı bazı harcamalar da (işsizlik ödeneği, Suriyeli mültecilere yapılan sosyal dışlanmışlık yardımı vb.) dahil edilmektedir.
Raporda ayrıca; kamu idarelerinin, yaptıkları harcamalar konusunda hesap verme sorumluluğu çerçevesinde her yıl faaliyet raporu düzenlemeleri ve kamuoyuna açıklama yapmaları gerekmektedir. Faaliyet raporları kamu idarelerinin bütçeleri, stratejik planlama ve performans programlarının izlenmesi ve değerlendirilmeleri konularında önemli veri kaynaklarıdır.
Ancak ASHB faaliyet raporlarının hazırlanmasında gereken dikkat ve özenin gösterilemediği, önceki yıllara ait faaliyetler ile karşılaştırmayı engelleyecek şekilde tablo içeriklerinde değişikliklere gidildiği; bu suretle önceki yıllarda övünçle açıklanan yardım tutarlarının ülkemizdeki yoksul sayılarının artışını da gösterdiğinin anlaşılması üzerine rotanın değiştirildiği anlaşılmaktadır” denilmektedir.
Kovid veya Korona Döneminde Yapılan Yardımlar…
Raporda kovid döneminde yapılan yardımlarla ilgili de önemli tespitleri yapmakta ve şu verileri paylaşmaktadır.
– Kovid 19 salgının da etkisi ile 2020 ve 2021 yıllarında sosyal yardımlardan yararlanan hane sayılarında önceki yıllara oranla % 100’ün de üzerinde artış olmuştur.
2021 yılında 5.903.515 hane sosyal yardımlardan faydalanmıştır. Bu hanelerden 2.476.457 hane düzenli yardım, 5.276.998 hane süreli yardım almıştır. 1.849.940 hane ise hem düzenli hem de süreli yardımlardan faydalanmıştır. 2021 yılında ASHB/SYDTF aracılığıyla yapılmış gıda maddesi yardımından yararlanan kişilerin sayısı önceki yıllarla kıyaslanamayacak şekilde artmış ve 11,3 milyona ulaşmıştır.
-Düzenli yardım almakta olan 2.476.457 hane sayısı; 4/c (Emekli Sandığı) veya 4/b ( Bağ-Kur) kapsamında emekli aylığı alan kişilerin sayına yaklaştığı/geçtiği görülmektedir.
–Diğer yandan 2021 yılında GSS Devlet tarafından ödenen kişi sayısının, bir önceki yıla göre 1.672.352 kişi ( % 21,4 oranında) artmıştır.
GSS prim ödemeleri bağlamında 2021 yılında 34,4 milyar TL ödeme bulunulmuştur. Bu ödemenin 15,5 milyar TL geriye dönük ödemeler olduğu açıklanmıştır. Buna karşın geriye kalan miktar dahi 9.482.940 kişi için yıl içinde yapılması gereken GSS tutarlarından ( 9.482.940 x 107,32 x 12=12.212.509.450 TL) 6,7 milyar TL daha fazla olduğu görünmektedir.
Zira sosyal yardım giderlerinin bu yardımlardan yararlananların genel seçimlerdeki siyasal tercihlerinde etkili olduğu bilinmektedir.
Sayıştay’a Göre…
Harcamalarına ilişkin tespit ve değerlendirmelerde yıllar itibarıyla fazla bir farklılık olmadığı, tespit edilmiş hataların sürdürüldüğü görülmektedir.
A)- Denetim Görüşlerinin Dayanakları
a)-Kamu idaresince fazla ve yersiz ödendiği tespit edilen alacaklar mevzuata aykırı olarak silinmekte ve alacak işlemleri “kişilerden alacaklar hesabında” izlenmemektedir.
b)-Harcama birimlerince açılan banka hesapları muhasebe birimlerince yeterince takip edilmemektedir.
c)– Kamu kurum ve kuruluşlarına yapılan bazı ayni yardım ve bağışların kayıtları hatalı yapılmaktadır.
(Bağışlar muhasebe kayıtlarına girilmeden kabul edilmekte, bağış makbuzları matbu sıra numarası takip etmemektedir.)
d)-Katılım öncesi Avrupa Birliği (AB) fonlarından gelen tutarların girişi ve yararlanıcı kurum ve firmalara aktarımı işlemleri Bakanlık muhasebe sistemine kaydedilmemiştir.
B)-Denetim Görüşünü Etkilemeyen Bulgular:
a)- Prim teşvik ödemeleri kapsamında SGK yapılan transfer ödemeleri gerçekleştirme belgelerine dayanmaksızın yapılmaktadır.
b)- Sağlık Bakanlığı veri tabanında kaydı bulunmayan kişilere veya kaydı olmakla birlikte ağır engelli olmayanlar ile engellilik oranı %40’ın altında olan kişilere aylık ödenmektedir.
c)-Sağlık Bakanlığı tarafından bildirilen sahte ve şüpheli engelli sağlık kurulu raporlarının gerekleri gecikmeli olarak yerine getirilmektedir.
d)-Koruyucu Hizmetler Kanunu göre çıkarılmış olan Koruyucu Aile Yönetmeliğinde öngörülmediği halde koruyucu aileden birinin isteğe bağlı sigorta primi ödemeleri de yapılmıştır.
e)-Bakanlık bütçesinden yapılan sosyal yardım ödemeleri, Bakanlığın takip ettiği sistemle kesinleştirilmeden/kontrol edilmeden hak sahiplerine ödenmektedir.
f)-Engelli evde bakım ödemelerine ilişkin usul ve esasları belirleyen yönetmelik yürürlükten kalktığı halde yeni yönetmelik düzenlenmemiştir.
g)-Engellilere destek amacıyla yapılan çeşitli ödemelerde ( Engel oranlarına bakılmaksızın ödeme yapılması, ihtiyaç sahibi kriteri/ ihtiyaç sahipliğinin belirlenmesinde vb.) değerlendirme ölçütlerinde ve ödeme yapan birimlerin uygulamalarında yeknesaklık sağlanamamıştır.
h)-18 yaşını tamamlamış olan ve gerekli şartları taşıdığına dair belgeleri sistemde yer almayan bazı gençler için sosyal ve ekonomik destek ödemesinde bulunulmuştur.
ı)-MERNİS’e geç yansıtılmış olan vefat eden bazı engelliler için bakım ve gözetimini sağlayan kişilere engelli evde bakım ödemesi yapılmıştır.
Belirtilen nedenlerle yapılacak sosyal yardımların türü ve yardımlardan yararlanma koşulları konuya ilişkin yasa ve ikincil mevzuatta açık/seçik olarak belirlenmeli, bu konularda kamuoyunun da bilgilendirilmesi sağlanmalıdır.
Amaç; kömür satmak veya yerleşik uygulamayı sürdürmek değilse ısınma amaçlı doğal gaz yardımlarının bir an önce başlatılmasında yarar bulunmaktadır.
Nitekim ABB Başkanı Mansur Yavaş tarafından bu tür bir çalışmanın başlatıldığı ve Başkentkart ile birlikte uygulanmaya geçildiği bilinmektedir.
d)-Süt sığırcılığı/damızlık koyun vb. gelir getirici faaliyetler için yapılacak yardımlardan büyük ölçüde vaz geçildiği, bu amaçla yapılan giderlerin sembolik düzeyde kaldığı görülmektedir. Proje geri ödemelerinden gelen kaynaklarında genel bütçeye aktarılmasına başlanmıştır” şeklinde tespitler yapılmaktadır.
Mülkiye Başmüfettişi Mahmut Esen; hazırladığı analiz raporuyla ilgili sonuç olarak şu değerlendirmeyi yapmaktadır.
Kamu kurum ve kuruluşlarının belirli hizmetlerde uzmanlaşmalarının önü açılmalı, görev tekrarları önlenmeli, kaynakların adil/rasyonel dağıtılması sağlanmalıdır. Bazı sosyal yardım ve hizmetlerin üç farklı kurum ( SYDTF/ büyükşehir belediyeleri/ büyükşehir ilçe belediyeleri ) tarafından ayrı ayrı verilmesinin önüne geçilmesi gerekmektedir.
Yazımız içeriğinde “Yardımların değerlendirilmesi ve alınması gereken önlemler” ve “Sayıştay denetimi” bölümlerinde de ayrıntılı olarak belirtildiği üzere:
Belediyeler ve STK tarafından yapılmakta olan sosyal yardımların, bu amaçla oluşturulmuş olan merkezi veri tabanından sorgulanması suretiyle gerçek ihtiyaç sahiplerine yapılmasının, kaynakların rasyonel/adil kullanımının/etkin bir denetiminin sağlanması, bu amaçla merkezi veri tabanının paylaşıma açılması;
Yardımlar konusunda merkezi yönetim ve yerel yönetimler arasında dengeli bir paylaşım yapılması,
Sosyal yardımların türü ve yardım yapılması koşullarının nesnel ölçütlere bağlanması, mevzuat eksikliklerinin giderilmesi, Sayıştay Başkanlığınca denetimler sırasında tespit edilmiş bulguların gereklerinin yerine getirilmesi bu bağlamda yolsuzluğa açık alanların kapatılması;
Kamu kaynaklarından yapılan yardımlara, ihsan/lütuf yerine sosyal hak niteliği kazandırılması;
ASHB faaliyet raporlarının hesap verebilirliği ve malî saydamlığı sağlayabilecek şekilde sistemli ve ayrıntılı biçimde hazırlanması gerekmektedir” diyor Mahmut Esen…
Bu vesileyle başta İslam aleminin ve tüm dostlarımın Mübarek Ramazan Ay’ını tebrik ederim…